ANKESÖRLÜ TELEFON ARDIŞIK ARAMA (YARGITAY’A GÖRE KRİTERLER)
Ankesörlü telefon ardışık arama, FETÖ/PYD Silahlı Terör Örgütü yapılanması içerisinde bir haberleşme yöntemidir. Ankesörlü telefon ardışık arama yöntemi, genellikle kısa süreli, sadece çağırdan ibaret, sıfır saniyeli veya tek taraflı aramalardan oluşur. Güvenlik güçlerinin bu haberleşme sistemini deşifre etmesi ile ardışık arama kriterleri belirlenmiş ve Yartgıtay tarafından da bu ardışık arama kriterleri temel alınarak karar verilmektedir.
Yazımızda ankesörlü telefon ardışık arama nedir sorusuna ayrıntılı olarak yanıt verilmiş, özellikle Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13.02.2024 Tarihli ve 2023/9-268 E., 2024/48 K. numaralı AYRINTILI KARARI çerçevesinde Ankesörlü telefon ardışık arama kriterleri tek tek açıklanmıştır.
Ardışık Arama Nedir?
Ardışık arama, FETÖ mahrem imamlarının örgüt üyesi kişilerle haberleşmek için sabit hattan veya ankesörlü telefonlardan periyodik aramalar yaparak iletişim kurmasıdır. Ardışık aramalar genellikle kısa süreli, sadece çağırdan ibaret, sıfır saniyeli veya tek taraflı aramalar olarak da nitelendirilir.
Ankesörlü Telefon Ardışık Arama Nedir?
Ankesörlü telefon ardışık arama, FETÖ/PYD Silahlı Terör Örgütü Askeri Mahrem Yapılanması içinde bir iletişim yöntemidir. Bu iletişim yöntemi, farklı ankesörlü sabit telefon hatlarıyla haberleşme sağlamak üzerine kuruludur.
Özellikle Yargıtay’a göre, FETÖ örgütünün TSK içerisinde farklı bir yapılanmasının bulunduğu, hücre tipi ve birbirinden habersiz ve bağımsız üniteler oluşturulduğu belirtilmiştir. Bu noktada ünitelerde sivil abilerin/imamların sorumluluğunda üst düzey komutanlar, alt türbe subaylar ve astsubaylar bulunduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Nitekim TSK bünyesinde terör örgütü ile ilintisi bulunan şahısların çok az bir kısmına kriptolu haberleşme programı olan Bylock ve Eagle gibi programlar yüklendiği, geriye kalan büyük kısmıylaysa farklı ankesörlü sabit telefon hatlarıyla veya sabit hatlar aracılığıyla iletişim kurulduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda ankesörlü telefon ardışık arama da bu ankesörlü sabit hatlar aracılığıyla iletişim kurulması ve bu iletişimin periyodik incelemeye takılmasıdır.
Bu kapsamda örgütün haberleşme ve iletişim aracı olaraksa:
- Ankesörlü telefon, (Ankesörlü telefon ardışık arama )
- Büfe araması
- Operasyonel Hat
- GSM,
- Bylock-Eagle vb.
- Yüzyüze buluşma,
- Canlı kuryelik,
- Kriptolu IP Hattı,
- Not yöntemi ile haberleşme,
- Basın yayın araçlarını kullanma, gibi çeşitli yöntemler kullandığı belirtilmiştir.
Bu noktada özellikle randevulaşma sisteminin esas usul olarak kullanıldığı ANCAK deşifre olmamak amacıyla kamuya açık ve bağımsız market, büfe, kırtasiye, iddia bayii veya lokanta gibi işletmelerde bulunan ve ücret karşılığı kullanılabilen sabit hatlar (kontörlü/voip) ile Türk Telekoma ait ankesörlü telefon hatları üzerinden haberleşildiği ve ankesörlü telefon ardışık arama işlemlerinin tespit edildiği görülmüştür.
Yargıtay’a göre ankesörlü telefon ardışık arama yönteminin kullanılma sebepleri ise şu şekilde açıklanmıştır:
- Pratik ve kolay ulaşılabilir bir iletişim modeli olması, (Örneğin, operasyonel hat ile iletişim için gerekli olan 2. bir telefon, çevresi tarafından şahsın durumunu şüpheli hâle getirebilir)
- Anonim bir iletişim modeli olması, (Açıklamaya ihtiyaç duyulduğunda gönül ilişkisi vb. bahaneler ileri sürülebilir)
- Teknolojik imkânların güvenilir olmadığı, (ByLock sunucularının elde edilmesi vb. toplu deşifrasyon olmayacağı inancı)
- Arayan mahrem sorumlusunun kimliğinin deşifre olmayacağı, olarak açıklanmıştır.
Ankesörlü Telefon Ardışık Arama Kriterleri
Ankesörlü telefon ardışık arama kritlerleri şunlardır:
- Ankesörlü telefon ardışık arama işlemlerinin genellikle tek taraflı ve kısa süreli ya da sadece çağrıdan ibaret bulunması,
- HTS kayıtlarında "0" saniyeli çağrıların da bulunması,
- Sadece sorumlu şahısların arama işlemi yaptığı, askeri şahsın ise karşı arama yapmadığı, nadiren de olsa askeri personelin mahrem imama ulaşmak için arama yapabildiği,
- Aranan askeri şahısların genellikle rütbe/makam olarak genelde denk oldukları, (Örneğin; aranan Astsubay ise ardışık aranan kişi de Astsubay, Subay ise ardışık aranan da Subay gibi), aynı şekilde kuvvetlerin de denk olduğu (Örneğin; aranan jandarma ise ardışık Jandarma, aranan KKK personeli ise ardışık KKK personelinin arandığı gibi),
- Tek ankesör ya da sabit hattan (market-büfe-bakkal vb.) farklı asker şahısların aranmasının arka arkaya arama (ARDIŞIK ARAMA) şeklinde olması durumunda aramanın örgütsel olduğu kanısını güçlendirdiği,
- Genel manada her sivil mahrem yöneticinin sorumluluğunda birden fazla hücre bulunduğu, her bir hücrenin 2-3 askerden oluştuğu (askeri öğrenci ve/veya muvazzaf personel) oluştuğu, bu asker şahısların da aynı kuvvete mensup olup aynı rütbede bulundukları (istisnai olarak farklı rütbe ve/veya kuvvetlere mensup asker şahıslardan bir hücre oluşabildiği, örneğin; sivil sorumlunun astsubaylardan oluşan grubunun yanında astsubaylıktan subaylığa geçen askeri personelle de ilgilenebileceği)
- Aynı ankesör/sabit (büfe-market vb.) hattan arka arkaya (ARDIŞIK) arama yapılmasının mahrem sorumlu şahsın tedbirsizliği ve işin kolayına kaçmasından kaynaklandığı,
- Aramaların periyodik ve yakın zaman diliminde birbirini takip eden peşi sıra anlamına gelen Ardışık arama şeklinde yapıldığı,
- Aramaların genellikle mesai saatleri dışında yapıldığı,
- Sorumlu şahsın askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı alakasız kişileri de ankesörle arayarak hedefin kaybolmasını amaçladığı,
- Genellikle 15 gün, ayda veya 2 ayda 1 kez iletişime geçilerek buluşmaların/toplantıların gerçekleştirildiği, bu görüşmede bir sonraki buluşma tarihinin kararlaştırıldığı, bir aksaklık olmadığı müddetçe yeniden aramaya ihtiyaç duyulmadığı,
- Bazen mahrem sorumlu tarafından sorumluluğundaki gruplarla ilgili grup içerisindeki tek şahsın arandığı ve bu şahıstan gruptaki diğer şahsa veya şahıslara bilgi vermesini istediği,
- Aramanın sadece büfe, lokanta, market vs. kontörlü arama yapılabilen yerler olmadığı, ayrıca ankesörlü telefonlar ile kontörü olmadığından bahisle rica yolu ile iş yerlerinde mevcut sabit hattan da arama işlemi yapılabildiği,
- Genel olarak yüzbaşı ve üstü rütbedeki subaylarda "birebir sorumluluk" esasının geçerli olmasından dolayı birden fazla asker şahsın oluşturduğu hücre sisteminin tercih edilmediği,
- Mahrem yapı sorumlusunun kural olarak sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğu,
- İstisnai olarak sözde TSK yapılanmasının bölge esaslı teşkilatlanması nedeniyle yakın ilde bulunan hatlarla da iletişim kurulabildiği,
- Mahrem yapı sorumlusunun sorumlu olduğu örgüt mensubu asker şahısları aramasından sonra belirlenen buluşma yerinde aranılan hatların takılı bulunduğu cihazların götürülmemesi veya götürülse bile kapatılmasına yönelik tedbir uygulanmaya çalışıldığı, bu tedbirin ortak yer baz istasyonundan sinyal verilmesini ve/veya dinleme yapılmasını önleme amaçlı olduğu,
- Daha önceden kararlaştırılan noktaya gelinmediği takdirde ya da mahrem imam il dışında ise ve periyodik zamanlarla bir araya geliniyorsa (2 haftada bir Cumartesi gibi) bir gün önce mahrem imamın arayarak çağrı bıraktığı,
- Arama işlemi sonrasında gizlilik (son aradığı numaranın telefon hafızasında kalmasını önlemek) ve tedbir amaçlı olarak ilgisiz rastgele numaraların çevrildiği ve redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışıldığı,
- Aramaların kısa olmasının nedeninin ise askeri personelin daha önceden yeri ve zamanı kararlaştırılan görüşmeye gelinmemesi gerektiği veya gelip gelemeyeceğinin teyit edilmesi ya da görüşmeye gelmeyen kişiye gelecek görüşme yer ve zamanının bildirilmesi veya daha önceden kararlaştırılan yer/tarihin değişmesinden dolayı yapılan aramalar olmasından kaynaklı olduğu,
- Birim içerisinde sorumlu düzeyde bulunan örgüt mensuplarının, kendilerine bağlı askerlere ait telefon numaralarını, telefonlarına farklı isimler kullanarak veya not kâğıtlarına GSM numaraları üzerinde belirli değişiklikler yaparak kaydettikleri,
- İletişim kurmak istedikleri zamanlarda ankesörlü telefonları kullanmak suretiyle kendilerine bağlı askerleri aradıkları, tespit edilmiştir.
Özellikle deşifre olunmaması adına ankesörlü telefon ardışık arama işlemleri yani sabit hatlar üzerinden çok az irtibat kurmaya özen gösterildiği, ayrıca askeri personelin sık aranmasının toplantılara gelmeme veya örgüt ile olan bağlantısını koparmaya sebep olabileceği ifade edilmekte, askeri personelin az aranmasının ise ilgili personelin toplantılara geldiğinin, gerçekleştirilen toplantılara düzenli katıldığının göstergesi olduğunun, hatta örgüt imamlarının eşlerinin askeri personelin eşleriyle ilgilendikleri de belirtilmiştir.
Bu şekilde yapılan görüşmelerin 2017 yılına kadar devam ettiği, bu tarihten sonra ise sabit hatlardan ya da ankesörlü telefonlar aracılığıyla askeri personelin aranmamasına dikkat edildiği belirtilmiştir. Bunun nedeni ise ankesörlü telefon ardışık arama işlemlerinin deşifre olma ihtimalidir.
Özellikle bu tarihten itibaren lojmanlarda oturmayan ve örgüt içerisinde faaliyet gösteren askeri personelin evlerine gidilerek irtibat kurulduğu ya da asker şahsın mahrem imamın evine gitmesi şeklinde irtibat kurulmaya çalışıldığı ve subay, astsubay veya askeri öğrenciler ile ilgilenen mahrem imamların birbirinden farklı olduğu, örneğin subay ve astsubayların aynı grup içerisine dâhil edilmediği anlaşılmıştır.
Ayrıca ilgili Yargıtay kararına göre FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarınca kullanılan ve şu ana kadar tespit edilebilen, Ankesörlü telefon ardışık arama yanında şifreli kaydetme yöntemlerinin bazıları ise şunlardır:
- On (10) Rakamına Tamamlama,
- Sondan İkili Rakam Bloklarını Çapraz Yer Değiştirme,
- Rakam Bloklarını Ters Yazma,
- Sondan 4 üncü Rakamı Dört (4) Arttırma,
- Sondan 2 nci ve 4 üncü Rakamı Yer Değiştirme,
- Telefon Numarasını Oluşturan Rakamlara Bir Ekleme Bir Çıkarma,
- Telefon Numarasını Oluşturan Rakamları Kredi Kartı Numarasına Benzetme,
- Telefon Numarasını Oluşturan Rakamları Servis Sağlayıcı Operatör Kodunun İl Alan Koduna Değiştirme.
Neticede ise Yargıtay tarafından, günümüzde iletişim aracı olarak cep telefonlarının kullanılmasının hayatın olağan akışına uygun ve kabul edilen bir gerçek olmasına karşın, kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat ve ankesörlü hatlar üzerinden asker şahıslarla GEZEREK ya da ARDIŞIK şekilde yapılan aramaların; örgütün "gizlilik" ve "deşifre olmama" kuralına uygun olarak Askeri Mahrem Yapılanmasının irtibat kurma yöntemlerinden biri olduğu, ankesörlü telefon ardışık arama işlemlerinin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün MAHREM İMAMLARI tarafından örgütsel amaçlı, örgütsel haberleşmeyi sağlamak amacıyla gerçekleştirildiği sonucuna varılmıştır.
Ankesörlü Telefon Ardışık Arama Delillerinin Teyidi
Yargıtay’a göre ankesörlü telefon ardışık arama delillerinin, ankesörlü telefon ardışık arama kriterlerinin yanında teyidi açısından şu hususların da incelenmesi gerekir:
- Kişiselleştirilmiş, emniyet birimlerince büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarıyla irtibat kurma yöntemine ilişkin olarak düzenlenen ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması,
- Emniyet kayıtlarının yanı sıra BTK'dan alınan baz istasyonunu gösterir HTS kayıtlarının "0" saniyeli çağrılar da dahil olmak üzere getirtilmesi,
- Şüpheli/sanığın görev yaptığı diğer şehirlerde ardışık aramalarının olup olmadığı araştırılarak sabit hat ve ankesörlü telefon kullandığına ilişkin analiz raporunun da istenmesi,
- Şüpheli/sanıkla ilgili sabit hat veya ardışık aramaya ilişkin varsa itirafçı beyanlarının dosyaya getirilmesi, gerektiği takdirde tanık sıfatıyla dinlenilmeleri,
- Ardışık aramalar kapsamında diğer şahıslar hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığı araştırılıp varsa ifade örneklerinin dosyaya ibrazının sağlanması,
Yukarıda yer alan hususları mutlaka dava dosyasına eklenmeli ve kapsamlı bir değerlendirme yapılarak maddi gerçeğin ortaya konulması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan özellikler doğrultusunda YARGITAY; mahrem hizmetlerde görevlendirilen asker veya sivil şahsın, örgütün gizlilik ve deşifre olmama kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı ya da ankesörlü telefon ardışık arama kriterlerinin sağlandığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması hâlinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun bir delil olacağı ifade etmiştir.
Operasyonel Hatlarda Ardışık Arama İncelemesi
Operasyonel hatlarda ardışık arama incelemesinin şu şekilde yapılması gerekir:
- Operasyonel hat olarak kullanılan telefon numarasının kimin adına, ne zaman, nerede alındığına ilişkin GSM operatörlerinden belgelerin getirtilerek belgelerin incelenmesi,
- Bu hattın kim tarafından alındığına yönelik araştırma yapılıp gerekli tespitlerin yapılması, Operasyonel hat olarak kullanılan GSM hattının faturalarının nerede, kim tarafından ve hangi yöntemlerle ödendiğine ilişkin tespitlerin yapılması,
- Yine operasyonel hattın kontörlü hat olarak kullanılması durumunda kontürlerin nerede, ne zaman, kim tarafından yüklendiği ve ücretlerinin nasıl ödendiğinin tespiti,
- Operasyonel hat ile bu hattı kullanan askeri şahısların görüştüğü mahrem imamların GSM hatlarının HTS kayıtlarının ve diğer iletişim bilgilerinin getirilmesi,
- Sanığın kullandığı operasyonel hat ile asker ve sivil imam şahısların kullandığı operasyonel hatların ortak bazlarının bulunup bulunmadığı ve mahrem imamlar tarafından kendisi gibi asker olan başka dosya şüphelileri ile farklı tarihlerde ardışık olarak aranıp aranmadığı, arama sayısı ve aramaların periyodik olup olmadığı, aramaların gerçekleştirildiği zaman, konuşma süreleri, sanığın farklı sabit hatlardan aranması, aranmaların makul görünüp görünmediği konusunda uzman teknik bilirkişiden inceleme raporu ve operasyonel hat/HTS veri analiz raporu alınması,
- Gerektiğinde operasyonel hat ile mahrem imamın kullandığı hattın diğer iletişim bilgilerinden olan; abone ismi, adresi, abone kimlik bilgileri, telefon numarası, IMEI numarası sorgusu veya eşleştirmesi (IMEI numarasından kullanıcı, kullanım tarihi, kimlik ve adres bilgisi araştırması),
- IP sorgusu bilgileri, sim kart bilgisi ve eşleştirmesi, IMSİ bilgisi, PUK numarası bilgisi, kontör kartları bilgisi ve eşleştirmesi, Roaming bilgisi, telefonun açık olup olmadığı bilgilerinin temin edilmesi,
- Sanıkla ilgili operasyonel hatla aramaya ilişkin varsa itirafçı beyanlarının dosyaya getirilmesi, gerektiği takdirde bu kişilerin tanık sıfatıyla dinlenmesi,
- Operasyonel hat aramaları kapsamında diğer asker şahıslar (hücresel iletişim ağında yer alan) hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığı araştırılıp varsa ifade örneklerinin dosyaya getirilmesi,
Böylece elde edilen tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilerek maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, gerekmektedir.
Ankesörlü Telefon Ardışık Arama Tespitlerinin Hukuki Niteliği
Yargıtay’a göre, ankesörlü telefon ardışık arama tespitleri için sabit hat ve ankesörlü hatlara yönelik iletişimin tespiti kararları alınarak uygulamaya konulması ya da sabit veya ankesörlü hatların HTS kayıtlarının incelenmesi, üçüncü kişilere ait verilerin ayıklanması ile yapılan analizler sonucunda şüphelilere ulaşılmasında hukuka aykırı yöntemlerin kullanıldığı ileri sürülemeyecektir. Yani Yargıtay, ankesörlü telefon ardışık arama yönteminin değişresi ve bu bağlamda kişiler hakkında bilgi edinilmesinde hukuki açıdan bir sorun bulunmadığını ifade etmektedir.
Ayrıca yine Yargıtay’a göre ihlal edildiği iddia edilen hakka nazaran kamu güvenliğinin korunması ve suçla mücadele için sağlanan yararın üstünlüğünden de kuşku duyulmaması gerektiği de belirtilen bir diğer husustur.
Ankesörlü Telefon Ardışık Arama Yargıtay Kararları
Ankesörlü telefon ardışık arama Yargıtay kararı örnekleri şunlardır:
Yargıtay 3.Ceza Dairesi 20.10.2022 Tarih, 2021/6451 E. ve 2022/6648 K. sayılı, Ankesörlü telefon ardışık arama kararı: “(...)sanığın astsubay olduğu gözetilerek, sanığa ait bilinen veya araştırma neticesinde tespit edilecek olan telefon hatlarının, sanığın görev yaptığı farklı şehirlerden yapılmış ardışık arama olup olmadığı da dikkate alınmak suretiyle, HTS kayıtları getirilerek, "0" saniye aramalar da dahil olmak üzere sabit hatlardan aranıp aranmadığı, arayan sabit hatların ankesörlü telefonlara ya da büfe gibi işyerlerine ait kontörlü hat olup olmadığının tespiti, ankesörlü telefon ya da büfelerden kontörlü arama tespiti halinde, bu aramaların periyodik olup olmadığı, bu hatlardan yapılan diğer aramalarla sanığa yapılan aramaların ardışık olup olmadığı, ardışık arama yapılan diğer kişiler hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığının tespiti, yine arama ankesörlü telefondan yapılmış ise aramayapmakta kullanılan ankesör kartı (T-Kart) ile yapılan diğer aramaların kimlere yapıldığının tespiti ile bu kişiler arasında silahlı terör örgütü üyeliği suçunun şüphelisi ya da sanığının bulunup bulunmadığının tespiti, ardışık arandığı belirlenen kişilerin sanıkla aynı yerde görevli olup olmadığının ve sanıkla aynı rütbe ya da unvana sahip olup olmadıklarının araştırılarak belirlenmesi, ve ayrıca UYAP veri havuzu üzerinde araştırma yapılarak sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığının tespiti ile gerekirse ilgili şahısların tanık olarak dinlenmeleri sağlanarak; tüm bu delillerin CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, SANIK MÜDAFİİNİN TEMYİZ İTİRAZLARI BU İTİBARLA YERİNDE GÖRÜLMÜŞOLDUĞUNDAN, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA” |
Yargıtay 3.Ceza Dairesi 26.10.2022 Tarih, 2021/9461 E. ve 2022/6874 K. sayılı, Ankesörlü telefon ardışık arama kararı: “Hedef şahsın telefon numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydedilmesi, Bazı Mahrem İmamların arama yapmadan önce ajandada kayıtlı numaralara baktığında şifreleme yaptığını unutarak/kasten yazılı olan şifreli numarayı aradığı, daha sonra yanlış numara çevirdiğini fark ederek/kasten asker şahsı tekrar gerçek numarasından aramış olması, Aramalar tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması, Aranan askeri personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları, Mahrem imamlar tarafından gerçekleştirilen arka arkaya aramanın (ARDIŞIKARAMA) örgütsel amaçlı olduğuna dair karine oluşturması, Aramanın mesai saatleri dışında yapılması, sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle arayarak bu bütün içerisinde hedeflerin kaybolmasını sağlama çabası, Aramanın on beş gün, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması, Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi, Asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmediği veya götürülse bile kapalı tuttukları, Mahrem imamlarca hedef şahıs arandıktan sonra ilgisiz rastgele numaraların çevrilerek, redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışılması, hususlarını da ortaya koyan, bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında kişiselleştirilmiş, Emniyet birimlerince, büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarıyla irtibat kurma yöntemine ilişkin olarak düzenlenen, hangi aramaların ardışık ve/veya periyodik olduğunu açıklayan ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması, b) Sanıkla ardışık arandıkları iddia olunan şahıslarla ilgili olarak başlatılan ceza soruşturması evrakı ile varsa dava dosyalarının ilgili mercilerden istenerek incelenmesi, gerektiğinde tanık olarak ifadelerine başvurulması, c) Örgütlü suçlar soruşturma bürosu bilgi havuzundan sanık hakkında beyan ve ifade olup olmadığının da araştırılması, tespit edilmesi halinde ifadesi okunmakla yetinilen Adem …. ile birlikte tanık sıfatıyla usulüne uygun biçimde dinlenilmesi, tüm delillerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belgelere dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi; Kanuna aykırı, SANIKLAR MÜDAFİNİN TEMYİZ İTİRAZLARI BU İTİBARLA YERİNDE GÖRÜLMÜŞ OLDUĞUNDAN hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA” |
Yargıtay 3.Ceza Dairesi 25.10.2022 Tarih, 2021/7165 E. ve 2022/6734 K. sayılı, Ankesörlü telefon ardışık arama kararı: “(...) sanığın 2010 yılından sonra görev yaptığı yerlerin tespiti ile ilgili yerlere yazı yazılmak suretiyle, görev yaptıkları yerler itibariyle haklarında ankesör veya sabit hatlardan periyodik ya da ardışık aramalarının olduğuna yönelik herhangi bir kayıt, soruşturma veya kovuşturmanın olup olmadığının saptanması, varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilmesi, yine sanıkla ile birlikte ardışık arandığı tespit edilen şahıslar var ise bu şahıslarla ilgili herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığı belirlendikten sonra şahısların tüm aşama ifadelerinin getirtilerek gerekirse tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması, ayrıca UYAP'ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında araştırma yapılarak sanık ile ilgili herhangi bir beyan olup olmadığının tespit edilmesi, elde edilecek tüm bu delillerin CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması, BOZMAYI GEREKTİRMİŞ, SANIK MÜDAFİİNİN TEMYİZ İTİRAZLARI BU İTİBARLA YERİNDE GÖRÜLMÜŞ OLDUĞUNDAN HÜKMÜN BOZULMASINA (...)” |
Ardışık Arama Savunma Dilekçesi ve Ardışık Arama Savunması
Ankesörlü telefon ardışık arama savunma dilekçeleri veya Ankesörlü telefon ardışık arama savunmalarında, hukuki olarak kişinin örgüt ile bağlantısının bulunmadığı, örgütün hiyerarşik yapısında yer alınmadığı, herhangi bir şekilde kod adı bulunmadığı, örgüt eylemlerine iştirak edilmediği izah edilmelidir.
Zira FETÖ örgütünün mahrem imamlarını ve mahrem yapılarını gizlemek adına, çok farklı kişilerle irtibat kurmaya çalıştıkları, örgüt ile alakası olmayan kişilere de kendi izlerini kaybettirmek adına farklı aramalar yaptıkları görülmektedir.
Özellikle uygulamada asker, polis, iç işleri bakanlığı vb. Devlet kademelerinde çalışan veya askeri okul öğrencisi olan kimselerin bu şekilde ardışık veya ankesörlü arama incelemelerine takıldığı görülmekte, bu noktada örgüt ile ilintisi bulunmayan kişiler hakkında da soruşturma yürütüldüğü gözlemlenmektedir.
Bu tür durumlarda yapılması gereken:
- Etkin bir duruşma savunmasıyla, söz konusu ardışık aramalara dair bütün tespitlerin yapılması/yaptırılması,
- Tanık beyanı varsa bunların incelenmesi,
- Mahkeme huzurunda iddia olunan bütün hususların tek tek incelenerek bu iddialara temel olan ispatların yeterli olup olmadığının tespiti ve gerekirse mahkemeden yeni taleplerde bulunulması,
- Ankesörlü telefon ardışık aramalarda, aramalara takılan kişilerin kimler olduğunun belirlenmesi,
- Ankesörlü telefon ardışık aramalarda, aramalara takılan kişilerin iddia olunan kişilerin örgüt ile bağlantısının olup olmadığının incelenmesi, eğer böyle bir bağ mevcutsa hakkında dava açılan kimse ile nasıl bir ilişkisinin bulunduğunun tespiti.
Yukarıda belirtilenlerin yanında yazımızda belirtilen ve Yargıtay kararınca belirlenmiş olan ardışık arama veya ankesörlü telefon ardışık arama ölçütlerinin bulunup bulunmadığına dair kapsamlı bir çalışma yürütmek gerekir.
Sonuç
Ankesörlü telefon ardışık arama, esasen FETÖ terör örgütünün mahrem yapılanması içerisinde haberleşme aracı olarak kullandığı bir sistemdir. Bu sistem güvenlik güçleri tarafından deşifre edilmiş ve ankesörlü telefon ardışık arama kriterleri belirlenmiştir. Bu kıstaslar çerçevesinde Yargıtay’ın da önüne gelen davalarda karar verdiği görülmektedir.